0 312 426 79 33

…Pırasayı Seçmiş

…markete gitmiş şöyle bir bakınmış ve onca sebzenin içinden pırasayı seçmiş. Aslında pırasanın onun için öyle pek de vazgeçilmez bir tadı yokmuş ama o rengini sevmiş bir de uzun boyunu. Bu iki kriter soğan ailesinden bir sebze seçmesine yetmiş, halbuki yemeklere bile soğan doğramazmış. Neyse demiş ”ben bu pırasayı pişirirken baharatını bol koyarım, içine bir de portakal sıkarım, bir tad katar onu dönüştürürüm”. Aslında meyve reyonundayken onu seçmeyebilirmiş seçmiş, tartıya götürmeyebilirmiş götürmüş, kasada bırakabilirmiş bırakmamış, ödediği halde eve getirmeyebilirmiş getirmiş, pişirmeyebilirmiş pişirmiş. ”yok” demiş ”ben bu pırasaya baharat katarım onu değiştiririm”. Bir güzel pişirmiş, lezzet kontrolü yapmış bir de bakmış ”A a hala pırasa tadı var”. Bu başına ilk defada gelmiyor halbuki, sen bunu daha önce karnıbaharda da deneyimlemiştin? ”Ben mi başaramadım acaba?” diye kendini sorgulamış, ”kaderim böyleymiş” demiş ama şunu farketmesi gerekirmiş: ”Madem pırasa sana uygun değildi, pırasa almaya seni ne götürdü? Pırasayı SEN tercih ettin. Soğanlık onun doğasında var. Baharat senin sevdiğin yemeklere yakışır; hem de çok yakışır!

”Madem pırasa sevmiyordun sen de almasaydın kardeşim!” cümlesini kaç kere duydun? Duydun da ne işe yaradı? ”Aldım işte aldım!” … ”da neden aldım?”

O pırasayı seçmenin bir nedeni var… Neydi ki seni bu pırasaya çeken? Pırasayı yemeyi sevenlere bıraksaydın ya. Tamam bırakmadın, pişirdin. Peki şimdi ne yapacaksın? Yiyecek misin, dökecek misin?

Farkına vardığın her şey kaderin olmaktan çıkar.

Pırasa seçenler, burada mısınız?

Yorumunu Ekle