0 312 426 79 33

Siz ”Unutsanız” Bile Beden Unutmaz

Bir çocuk dünyaya geldiği zaman, ebeveynlerinden en çok ihtiyaç duyduğu şey sevgidir; yani şefkat, dikkat, ilgi, korunma, dostluk ve iletişim kurma isteğidir. Bunlar sağlandığı takdirde, bedenleri hayatları boyunca bu iyi anıları taşıyacaktır ve sonra yetişkinler olarak kendi çocuklarına aktarabileceklerdir. Ancak durum böyle değilse, çocuklar hayatları boyunca ilk hayati ihtiyaçlarının tatmin edilmesine dair bir özlemle başbaşa kalacaklardır. Hayatlarının geri kalanında bu özlem, başka insanlara yönelik olacaktır. Buna karşılık, çocuklar ”yetiştirme” adı altında ne kadar acımasız bir şekilde sevgiden mahrum bırakılır, yadsınır ya da kötü muamele görürse, yetişkin oldukları zaman -en çok ihtiyaç duyduklarında o sevgiyi vermeyen- aynı anne babaya ya da onların yerindeki kişilere o kadar çok bel bağlayacaklardır. Bu bedenin normal bir tepkisidir. Beden tam olarak neye ihtiyaç duyduğunu bilir, mahrum kaldıklarını unutamaz, mahrumiyet ya da boşluk oradadır, doldurulmayı bekler.

 

Ne var ki, yaşlandıkça, anne babamızın bize vermediği sevgiyi verebilecek başka insanlar bulmak daha da zorlaşır. Ancak bedenin beklentileri azalmaz, tam tersi. Yalnızca başkalarına yönelik hale gelir, genellikle kendi çocuklarına ve torunlarına yönelik olur. Bu düzeneklerin farkına varır, baskı ve inkardan kurtulursak kendi çocukluğumuzun gerçeklerini görebiliriz. Böylece daha önce değilse de, doğumdan önce tatmin edilmek üzere  bekleyen ihtiyaçlardan kurtulabilen bir insan yaratabiliriz kendi içimizde. Sonra anne babamızın bize göstermediği ilgiyi, saygıyı, duygularımıza dair anlayışı, gerekli olan korumayı ve koşulsuz sevgiyi kendimize gösterebiliriz.

 

Bunu gerçekleştirmek için bir deneyime ihtiyacımız var: Bir zamanlar olduğumuz çocuğu sevme tecrübesi. Aksi halde sevginin ne olduğunu bilmemiz mümkün değildir.

 

Böylesi olumlu gelişmeler neden istisnadır? Neden çoğu insan, büyük ölçüde kendi bedenlerimizde saklı olan bilginin onlara klavuzluk etmesine izin vermez? Bedenlerimiz bilir. Tam olarak neye ihtiyaç duyduğumuzu, neyin inkar edildiğini, neyin bize ters düştüğünü, neye alerjimiz olduğunu. Ancak pek çok kişi, hakikati anlamaya götüren yolu tamamıyla kapatabilen ilaçlardan, uyuşturucudan ya da alkolden medet umar. Peki neden? Hakikati anlamak acı verici olduğu için mi? Bu itiraz kabul etmez. Ancak bu acı geçicidir, iyi bir refakat ile bu acıya katlanılabilir. İyi bir danışmanlık eşliğinde ihtiyaç duyduğunuz korunmayı, saygıyı, duygudaşlığı ve desteği size sağlayabilecek bir uzmana başvurabilirsiniz.

 

Kaynak: Beden Asla Yalan Söylemez, Alice Miller

Yorumunu Ekle